1 Ocak 2008 Salı

Her limanda bir Sevgili / Peygamber Naci

bir türk armatörüne ait büyük bir dökmeci gemi 90lı yılların sonunda bir uzakdoğu seferine çıkar.

naci adlı bir gemici vardır gemide. namazında niyazında dini bütün bir arkadaştır.ibadetlerini yerine getirir, sessiz sakindir . lakabı da peygamber dir. arkadaşları ondan peygamber naci diye bahsederler.

gemi endonezya'nın ufak tefek bir limanına uğrar. liman, ufak tefek fakir bir şehrin limanıdır ve haliyle batakhaneleri boldur.

uzakdoğudaki tüm fakir ülkelerin limanlarına özgü olan durum tekrar eder, tayland ın koshichang limanında olduğu gibi gemiye hayat kadınları doluşur.
herkes yine bir kadınla birliktedir.

peygamber naci arkadaşlarını kınamakta ve kızmakta, günah işlediklerini söylemekte ve geminin yaşam mahallinin her yerinde görülebilen hayat kadınlarıyla karşılaşmamak için kamarasından çıkmamaktadır. aradan 3-4 gün geçer böyle..

gemilerde güverte personeli limanlarda genelde 12 şer saatlik vardiyalar düzenleyerek çalışırlar, yükleme ve tahliye operasyonu genelde bu şekilde yürütülür. naci de bu limanda gece vardiyacısıdır.

o gece vardiyacılar çay demlemişler ve toplanıp bir sigara içimlik dinlenmektedirler güvertede. ama naci ortalıklarda görünmüyordur. arkadaşları merak ederler onu. çünkü liman durumunda dahi gemi tehlikeli bir yerdir ve craneler * çalışıyordur. ne kadar önlem de alınsa her an birisinin başına birşey gelebilir. herkes ayaklanır ve 200 küsur metrelik 5 ambarlı koca gemiye dağılırlar naciyi aramak için.

5 dakika sonra başüstünden koca bir kahkaha sesi gelir. herkes o tarafa doğru koşar. naci kafası eğik ve utanmış halde önüne bakmaktadır.yanında ise endonezyalı kadınlardan birisi durmaktadır. onları bulan arkadaşı baklayı ağzında tutmaz.. naciyi bulduğunda naci kadına arkasından sıkıca sarılmış halde gayet romantik bir şekilde koklaşmakta ve geminin pruvasından denize bakmaktadırlar.

peygamber naci o günden sonra titanik naci olarak anılır...

Hiç yorum yok: